Son dakika Bilim-Teknoloji Apple, iPhone 16 ile Steve Jobs’un felsefesini ihlal etti mi?
Bilim-Teknoloji

Apple, iPhone 16 ile Steve Jobs’un felsefesini ihlal etti mi?

Paylaş

14 yıl boyunca Steve Jobs, dünyanın en büyük şirketlerinden biri olan Apple’ın yönetiminde yer aldı. 1997 yılında şirketi yeniden canlandırdı ve 2011’de hayata veda edene kadar yönetimde kaldı. Genelde teknoloji devleri birden fazla kişi tarafından yönetilirken, Apple bu kuralın bir istisnasıydı.

Bu istisna sadece Jobs’ın uzun süre CEO olarak görev yapmasından değil, aynı zamanda Apple’ı adeta kendi yansıması haline getirmesinden kaynaklanıyordu. Öyle ki, Apple’ı Steve Jobs olmadan düşünmek ya da Jobs’ı Apple’dan ayrı hayal etmek imkansız hale gelmişti.

2011 yılında Jobs yönetimi bıraktı ve o günden bu yana Tim Cook şirketin liderlik koltuğunda oturuyor. Genellikle bir CEO görevi devraldığında, selefinin politikalarını büyük ölçüde değiştirir ve hatalarını düzeltir. Ancak Cook, arkadaşı, mentoru ve ilham kaynağı Steve Jobs’a sadık kaldı; ta ki iPhone 16 piyasaya çıkana kadar.

JOBS’IN FELSEFESİNDEN UZAKLAŞMA

Geçtiğimiz Eylül ayında Apple, amiral gemisi iPhone 16 modelini tanıttı. Lansman, şirket merkezindeki Steve Jobs Tiyatrosu’nda gerçekleştirildi ve etkinlik tarihi, yıllar önce Jobs’ın belirlediği tarihle aynıydı. Ancak telefonun kendisi, Jobs’ın felsefesinden oldukça farklı bir çizgideydi.

Jobs’ın tasarımlarındaki iPhone’larla iPhone 16 arasındaki en büyük fark, yeni modelde iki yeni butonun bulunmasıydı: Kamera kontrolü için bir tuş ve bir önceki nesilde ortaya çıkan komut tuşu. Herkesin bildiği gibi, Jobs tuşlardan nefret ederdi. Bu, elbette Tim Cook’un da farkında olduğu bir durum.

iPhone 16’ya yeni butonların eklenmesinin yanı sıra, Apple’ın başka alanlarda da Jobs’ın felsefesinden uzaklaştığı görüldü. Görünüşte küçük ve etkisiz gibi görünen bu farklılıklar, Cook’un gelecekte Jobs’ın mirasını geride bırakma niyetini ortaya koyuyor.

DERİN BİR İLİŞKİ

Cook’un adımları, Jobs ve onun mirasından uzaklaşmak istediğini gösteriyor. Ancak diğer şirketlerde bu tür değişiklikler genelde iç sorunlar nedeniyle gerçekleşirken, Apple’daki durum oldukça farklı. Çünkü Cook ve Jobs’ın ilişkisi, sıradan bir eski-yeni yönetici ilişkisini aşan bir derinliğe sahipti.

Tim Cook, 1998 yılında 13 yıldan fazla bir süre çalıştığı IBM’deki işinden ayrıldıktan sonra Apple’ın yönetim ekibine katıldı. Her ne kadar bugün Apple IBM’den çok daha güçlü olsa da, o dönemde durum böyle değildi. C Net’te yer alan haberde, Dell’in kurucusu ve CEO’su Michael Dell’in açıklaması şirketin içinde bulunduğu hali gösteriyordu. Dell, “Apple”ın kapılarını kapatması ve parayı yatırımcılarına iade etmesi gerektiğini söylemesi, şirketin o dönemini netleştirmeye yetiyor.

Ancak Cook, bu olumsuz yorumları önemsemedi. Wired’a verdiği bir röportajda, Steve Jobs ile yaptığı tek bir görüşmenin dünyaya bakış açısını değiştirdiğini ve Jobs’ın yanında olmanın para ile ölçülemeyeceğini anladığını söyledi. O andan itibaren Cook, adeta Jobs’ın gölgesi haline geldi ve lojistik ve ticari operasyonlar müdürü olarak şirkette kritik bir rol üstlendi.

Cook aynı röportajda, Jobs’ın eski ofisine geçmeye cesaret edemediğini, ofisi olduğu gibi koruduğunu ve yeni merkeze taşınırken ofisi aynı şekilde taşıdığını belirtmişti. Sıklıkla bu ofise giderek, Jobs hayatta olsaydı ne düşüneceğini merak ettiğini ifade etmişti. Bu, Cook’un Jobs’a hayranlığını doğrulayan ifadelerden biri.

KULLANICILARA ÖNCELİK TANIMA

Steve Jobs, telefonlarda tuşları sevmezdi. 2011 yılında Touch ID yerine Face ID’ye geçtiği iPhone X lansmanı bunun en net örneklerinden biridir. Ayrıca Jobs, sık sık konferans düzenlemeyi sevmez ve tüm yenilikleri ve duyuruları bir Eylül etkinliğinde toplardı. Yeni sistemler ise lansman sırasında tamamen kullanıma hazır olurdu. Bunun yanı sıra Jobs, üçüncü taraf uygulama mağazalarına şiddetle karşı çıkar ve Apple ekosisteminin kapalı kalmasını isterdi.

YENİ BİR TUŞ VE DAHA FAZLASI

Ancak Tim Cook, 13 yıl boyunca Jobs’ın sevmediği her şeyi geri getirdi. Örneğin, iPhone 16 ayrı bir kamera tuşuna sahip. Şirket, sistemini tüm üçüncü taraf uygulamalarına açtı ve artık ürünlerini yıl boyunca birden fazla konferansta tanıtıyor. Üstelik özellikler tam hazır olmadan bile piyasaya sürülüyor.

Wired muhabiri ve daima Apple haberlerini yapan Steven Levy, Cook’a bu değişimlerle ilgili ne düşündüğünü sorduğunda, Cook’un yanıtı oldukça şaşırtıcıydı. Cook, Jobs’ın bu değişiklikler hakkında ne düşüneceğini tahmin edemediğini, ancak bunların kullanıcıların günlük yaşamına uyum sağlamak için gerekli olduğunu söyledi. Cook’a göre, Jobs’ın asıl amacı kullanıcıların hayatını kolaylaştırmaktı.

Bu nedenle Tim Cook, Jobs’ın mirasından çok uzaklaşmadığını düşünüyor. Çünkü hala kullanıcıların hayatını kolaylaştıran benzersiz bir deneyim sunmaya çalışıyor. Ancak, Jobs yaşasaydı, bir iPhone’un ek bir tuş ile piyasaya sürülmesine veya üçüncü taraf uygulama mağazalarının kullanılmasına onay verir miydi?

Kevser Karatosun

Paylaş